Kişilerin olduğu gibi şirketlerin tarihinde de 40 yıl azımsanmayacak bir süredir. Yüklü bir geçmişi üretmiş olmanın yanı sıra hala ilk günkü heyecanı taşıyor olmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. İşimizi üst düzey azim ve profesyonellikle sürdürürken korumayı başardığımız meraklı, heyecanlı amatör ruh ve samimiyetimizle yarattığımız aile ortamı bu yaygın bir iş kolunda fark edilir işlere imza atmamızı sağladı ve Siska’yı sıra dışı bir inşaat firması yaptı. Herhangi bir yapıyı inşa ederken mimarlık ve mühendislik tekniklerinden fazlasını sağladığınızda binalarla aranızda duygusal bağlar gelişir. Heyecan duyar, yaptığınız işten haz alırsınız. Bu sıradan bir meslek tutkusunun ötesinde kurumsal aidiyetin yapılarla ifadesi anlamı da taşır. Bugüne dek farklı şehir ve ülkelerde modern kültüre hizmet eden pek çok yeni yapı inşa ettik. Yaptığımız işlerde, mimarların hayallerini anlayıp proje ve yapılara hak ettiği değeri vererek, işverenimize arzuladığı en iyi ürünü sunmayı hedefledik. Bunu meslek etiği, iş güvenliği ve çevre kurallarına bağlı kalarak yaptık. Siska bir dünya kenti İstanbul’un tarihsel ve kültürel yüzünde inşa ettiği yapılarla da özel bir uzmanlık alanında söz sahibi bugün. Beyoğlu, Sirkeci, Karaköy, Boğaziçi bölgelerindeki restorasyon ve dönüştürme projelerinin tercih edilen yapı endüstrisi firması olarak tarihsel yapıların yaşatılmasında pay sahibi olmaktan gurur duyuyoruz. Geçmişin kültürel mirasını bugüne ve geleceğe taşıyan bu yapıların sürekliliği bize ilham kaynağı oluyor. Bugün mimari literatürde sıkça duyduğumuz “sürdürülebilirlik” kavramı aslında sadece son zamanlarda dünyamızın geldiği noktadan ötürü kullanılan çevreci bir kavram değil, hayatın her alanında da yeri olan devamlılık ilkesinden güç alan, çok önemli bir nosyon. Siska’nın vizyonunu ileri taşırken genç, dinamik ve yaratıcı ekibimizle sürdürülebilir başarı için çalışmaya ve tutkuyla inşa etmeye devam edeceğiz. PINAR KASIMOĞLU
